Boş Sayfa Açabilmek

Ne kadar zor, ne kadar elzem!?!? Boş bir sayfa açabilmek. Hem milletlerin, devletlerin hayatında hem de insanların hayatında boş sayfa açmak zoru başarmaktır. Taraflar aynı, kimsenin kara kaşı, dili, yaşamı, kültürü, acıları, sevgileri, kırgınlıkları, mevcudiyeti değişmezken ufak bir noktayı virgül haline getirebilmek, kişiyi değil, milleti değil mentaliteyi, perspektifi ve tavrı değiştirmek tüm mesele. Kürt- Türk deyin, anne-oğul deyin, baba-kız deyin, karı-koca deyin ne derseniz deyin hepsinin özünde geçmişi unutmadan fakat onun ağırlığıyla da ezilmeden geleceğe bakmak var. Gönlümüz baharın gelişiyle canlanan bahar dallarını birbirine uzatabilir. Yüreği yananlar, içi kan ağlayanlar, horlananlar, alay edilenler bir kelime değişimiyle elbette hafızalarını silmeyecekler. Fakat sevgi tohumları atılan çocuklar yetişirse bundan sonraki nesil köprü görevi görüp Türkiye'yi en büyük çıkmazından ve en büyük demokrasi imtehanından alnı ak çıkartacaktır. Beraber taşı taş üstüne koydukça farklılıklarımız bizi daha da güçlü kılacaktır. Kavgalar, savaşlar, çatışmalar, yabancılaşmalar, ötekileştirmeler, hepsi iki tarafın da çabasıyla aşılacak. Bu toprakların Ferhat'ı dağları delmiş aşk ile, öyleyse sevgisiz, merhametsiz ve yeni sayfalar olmadan bir hayat boşa harcanır. Herkesin, her milletin sevgi dili farklı olabilir. Mühim olan birbirinin dilini öğrenip o dili konuşabilmektir. 

Mevlana Celaleddin'i Rumi Hazretlerinin Mesnevisinden bir kısım: Sevgiden, acılar tatlılaşır; sevgi yüzünden bakırlar, altın olur. Sevgi yüzünden tortular durulur, arınır. Sevgiden dertler şifâ bulur, sağalır. Sevgiden, ölü dirilir; sevgi yüzünden pâdişâh kul kesilir

 Bu sevgi de, bilginin sonucudur; saçma sapan şeylere kapılan, nasıl olur da böyle bir tahta oturur? Ne kaybederiz kucak açarsak? Ne kaybederiz geçmiş acılarımızı sürekli gündeme getirmez isek? Ne kaybederiz boş bir sayfa açarsak? Yoksa bizi biz yapan savaşlar mıdır, kavgalar, çatışmalar mıdır? Yoksa unuttuk mu kaç asır bir arada yaşadığımız onca zamanı? Unuttuk mu vefalı dost olduğumuz günleri, unuttuk mu omuz omuza şehit olduğumuz günleri? Bir hayal miydi sevgi, bir hayal miydi dostluk? Yeniden dost olmak temennisiyle. Sırt dönen değil el uzatanlardan olmak ümidiyle...

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Sustalı Maymun

Sen

Gözlem