Ölüler Duyar, Canlılar Söyler
Sessiz bir sisin ortasında fısıltılar. Bulunduğumuz odada olmayan çocukların sesleri havada asılı kalmış sanki. Yıllanmış antikaların insan hikayeleri çizgilerinde saklı kelimeler, tüketilmiş. Çok konuşunca yoruluyor ama bıkmıyor insan. Ölüler dirileri duyarmış, haber alırmış. Sus, çıt çıkarma küçük kelebek Kanatların tozdan, gözlerin bakır Kendi kendini konuşarak bitiren insan Ölüm sessizliktir, ölüm bambaşka bir diyara yolculuk Ruhunu boş boğaz bir bedenden kurtaran o an O an geldiğinde son söz, son söz Allah lafzı olur mu dersin? Her gün gelebilirse ölüm, bir günde kaç defa onu söylüyorsun say! Bu kalp düşüncelerle örülü, an be an değişen, konuşup sese dönünce manasızlaşan herşeyi unut, bir tek Ona doğrulduğunda yek, bir tek sustuğunda ferah.