Kayıtlar

Şubat, 2010 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Şakire Hanım

Her denizin kenari, sonu, her günün gecesi vardır. Peşinden gece gelmeyen gün kıyamet günüdür. Abdullah-ı Ensari (radiyallahü anh) Çok uzun gelmişti Şakire Hanım'a. Sanki o gece hiç bitmeyecekmiş gibi. Efendisini kaybettiği o günün gecesi. Dualar dudaklarında zincirlenmişti. Üç boy boy çocuk. Yaş 6, 4, 2. Yetim kaldıklarına mı yansın yüreği, yoksa henüz kavuştuğu efendisinin gidişine mi? Biz onu hep Büyük Anneanne olarak tanıdık. Boşnak böreğinin mis kokusu her köşesine sinmiş o balkonlu evde, sözünü asla esirgemeyen, yeri geldi mi nüktedan, yeri geldi mi sert tavırlarıyla, sonsuza dek kalacak sanırdım. Dışarı çıkmazdı. Gezmeyi sevmezdi. Belki de 10 sene evde oturmuş diyebilirim. Kızları hep onu bir yerlere götürmek ister, o ise kim bilir, belki de içinden "Nerede o sınırsızca koştuğum yemyeşil bağlar, bahçeler?" der gibi uzaklara dalar, tebessümle konuyu değiştirirdi. Balkonundaki çiçekler, gelen geçeni seyretmek ona kâfi gelirdi. Babaannem az mı istemişti "Gel ann...