Kayıtlar

Şubat, 2008 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Footprints

Footprints on my doorstep the image sear loneliness from its epicenter I said goodbye to melancholy just the other day pace by pace it was trampling on my heart. "far away from home, that's common" they say my neighbours and a bunch of small women hidden in me leaving trails of breadcrumbs behind, she walks I follow her footsteps silent and obedient shed tears, pity yourself, hurt others none of it soothes better than sharing step by step collect the footprints you left behind, hurting others that were before you wait as she passes by wait as she turns back and wait as she dies silent and obedient that fog sits upon your head as if to strangle yet it will rise gently bit by bit you were the goner; now stay behind to wait the end of every road meet where you always stood that your faith is your haven that the footprints in circles seek eternity Meva Ayse February 2008

Ayak İzleri

Silinmiş yalnızlık ta orta yerinden ayak izleri irili ufaklı kapımın önünde dün yolculamıştım hüznü ardından bakarak bir bir kalbime basılan ayak izleri "uzaktasın olur böyle, bir gariplik gelir gider" der komşularım içimdeki sessiz yanlarım ufak ekmek kırıntıları bırakarak yürür usul usul ve gizlice onu takip etmemi ister hüzün ağlamak, acımak, acıtmak hiç biri paylaşmak gibi rahatlatmaz tek tek topla şimdi ayak izlerini ardında bıraktığın, senden öncekileri acıtan bekle gitsin, bekle dönsün, ve bekle ölsün sessiz ve derinden o sis seni boğacakmış gibi üzerine çöken bekle kalksın usul usul sen gidenlerdendin, şimdi yolcula bir bir yolların sonu hep durduğun yermiş meğer içindeki iman, göğsündeki liman ayak izleri dönüp dönüp hep ebediyeti arar imiş meğer. Meva Ayse 2008 Şubat

Osmanlı Barışı- Üçüncü Roma

Geçenlerde İlber Ortaylı'nın "Osmanlı Barışı" adlı kısa makalelerinin derlendiği kitabını okuyordum. Osmanlı İmparatorluğuna ilginç bir açıdan bakan değerli tarihçimiz bilmediğimiz yönleriyle Osmanlı'nın aslında Roma'nın müslüman bir devamı olduğunu vurguluyor. Kozmopolit bir tebayı uzun yıllar hatta yüzyıllar boyunca bir arada tutan dinamiklere sahip bir imparatorluktu Osmanlı. "Osmanlı İmpaatorluğunda 16. asra kadar halkın büyük çoğunluğu gayrimüslüm idi. Ama bu yapıya rağmen ideolojisi İslam'dı ve İslam için savaşıyordu. Nitekim Balkanların Arnavutlar ve Boşnaklar gibi iki önemli gurubu Osmanlı sayesinde 15. yüzyılın ikinci yarısında İslam dinine geçtiler..... Osmanlı devlet idaresi herkesin dini vecibesini yerine getirmesi ve hayatını yaşaması için asayiş görevini üstlenmişti. Bürokratlar arasınd Ermeni, Helen ve Yahudiler de vardı. İmparatorluk idaresinin ve ordunun dili Türkçeydi. Osmanlı donanması Noel ve Paskalya'da demir atar bünyesind çalışa...